Filistin'de yaşanan acı ve trajedinin tam olarak anlaşılabilmesi aynı zamanda da farkındalık yaratmak amacıyla üniversitemizde "İnsanlığın Son Cephesi: Gazze ve Kudüs” adlı panel düzenlendi. Ahi Evran Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele konuşmacı olarak Filistinli araştırmacı yazar Ahmet Naimoğlu ve Avukat Abdullah Zerrar katıldı. Çok sayıda öğrencinin ilgi gösterdiği panelde Ahi Hekimler Topluluğu tarafından hazırlanan ''Gazze'de Doktor Olmak'' konulu fotoğraf sergisi de gezildi.

Savaşların Önlenmesi de Bitirilmesi de Bir Tür Koruyucu Hekimlik

Panelde ilk olarak üniversitemiz öğrenci toplulukları adına Ahi Hekimler Gelişim ve Düşünce Topluluğu temsilcisi Şevket Taner konuşma yaptı. Konuşmada Filistin’in dünyanın tarihsel ve kültürel olarak en zengin bölgesi olduğu ecdadın nezaretinde üç semavi dinin bir arada yaşadığı bir yer vurgusu yapıldı. Gazze’nin çevresinin duvarlarla çevrili bir direniş yurdu olduğu söylenirken İsrail’in bölgede yaptığı soykırımın vicdanları yaraladığı belirtildi. Taner; yaşlı, kadın, çocuk, hastane, ambulans, doktor, sağlık çalışanı demeden kıyım yapan Siyonist İsrail rejimini kınadı. Kendilerinin savaşların önlenmesini de bitirilmesini de bir koruyucu hekimlik olarak gördüklerini söyleyen Şevket Taner, bir gün dünyadaki zulmün sona ermesinin tek dilekleri olduğunu ifade etti.

Filistinliler Toprak Satmadı, Satılan Yüzde1.6’lık Toprak Lübnanlı Suriyeli Hristiyanlara Ait

Konuşmaların ardından İnsanlığın Son Cephesi: Gazze ve Kudüs paneline geçildi. Panelde önce moderatör Dr. Öğr. Üyesi Tahsin Hazırbulan’ın panelistlerin geçmişleriyle ilgili bilgi vermesiyle panel başladı. İlk sözü alan Filistinli araştırmacı yazar Ahmet Naimoğlu,  Filistin meselesi ile ilgili çok sayıda tezviratlı bilgi olduğunu söyledi. Filistinlilerin toprak sattığı gibi bir algı çalışmasının yapıldığını dile getiren Naimoğlu, aslında satılan toprak oranının sadece yüzde 1.6 olduğunu bunu satanlarında Lübnanlı Suriyeli Hristiyanlar olduğunu söyledi. İsrail’in bölgede yıllardır terör estirdiğini belirten Naimoğlu, “İsrail polisinin sizi tutuklaması için bir sebebe ihtiyacı yok, tipinizden mi hoşlanmadı sizi 6 ay 1 sene tutuklayabilir ve bunu istediği kadar uzatabilir, bu şekilde 14 yıldır tutuklu olanlar var. İdari soruşturma olmadan bu kadar yıl yatan çocuklar var” İfadelerini kullandı.

 

 İstikamet Sahibi Olunduğunda “Az Topluluklar” Çok Topluluklara Galip Gelir

Panelde daha sonra sözü alan Avukat Abdullah Zerrar ise yaptığı konuşmaya Filistin’de yaşanan zulmü anlatan bir şiirle başladı. Bölgede Anadolu Ajansı muhabiri olarak da çalışan Zerrar, ajansın bölgede yaptığı çalışmalardan da bahsederek, “Ajans, İsrail’in ABD’nin baskılarına rağmen Filistin’de çok iyi işler ortaya çıkardı. Kanıt adlı kitabı Anadolu Ajansı ortaya koydu ve Kanıt'ta, İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçları belge niteliğindeki fotoğraflarla gözler önüne serildi. Bunu ajansın yapmasının nedeni uluslararası hukukta delil olması ve İsrail’in yargılanmasını sağlamak’’ dedi. Gazze’de İsrail’in savaş çıkarmasının nedeni olarak orada tek bir Müslümanın yaşamasını istemediklerinden kaynaklandığını belirten Avukat Zerrar, bunun planlarının öngörülerinin hepsinin yapıldığını ifade etti. İstikamet sahibi olunduğunda az toplulukların Bedir’de Uhud’da olduğu gibi çok topluluklara galip geleceğini sözlerine ekleyen Avukat Abdullah Zerrar, bugün Gazze’deki istikamet sahibi ülkesine milletine Müslümanlığa sahip çıkanların da cennetle müjdelendiğini ifade etti.

Araştırmacı Yazar Ahmet Naimoğlu'nun, “Aksa Tufanı Nasıl Başladı, Gazze’de Son Durum Nedir?” ve Avukat Abdullah Zerrar’ın “Basında Gazze Olayları ve Dezenformasyonla Mücadele” panellerinin ardından soru-cevap kısmına geçilerek öğrencilerden gelen sorular cevaplandı. Son olarak Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in panelistlere teşekkür belgelerini takdim etmesiyle panel sona erdi.