Akademik çalışmalara önem veren ve bilimin ışığında yürümeyi hedef edinen üniversitemizde 2. Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi başladı. Üniversitemiz Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi’nin ikincisi “Geleneksel, Tamamlayıcı ve Entegratif Tıp Uygulamaları” temasıyla yapılıyor. Üç gün sürecek kongrede 33 oturum, 12 kurs ve bir çalıştayın yapılarak geleneksel tıp alanına katkı sunulması hedefleniyor. Kongreye Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, Özbekistan İbn-i Sina Enstitüsü Başkanı Nazımkhon Mahmudov,  Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü (TUSKA) Başkanı Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Masası Başkanı Prof. Dr. Toker Ergüder, rektör yardımcıları, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Tıp Fakültesi Dekanı Karahocagil: ’’Kongerede İbn-i Sina’dan Günümüze Ulaşan Tıp Anlayışıyla Ahi Evran, Ahilik ve Tıp İlişkisini Tartışacağız’’

Kongrenin açılış konuşmasını II. IAMHC 2022 Koordinatör Kongre Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil yaptı. Karahocagil, Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi’nin ikincisini yapmaktan onur ve gurur duyduklarını dile getirerek üniversitemizin pilot projelerinden bir tanesinin de Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) projesi olduğunu hatırlattı. 150 yataklı fizik tedavi hastanelerinde kupa, ozon, akupunktur, hidroterapi ve fitoterapi gibi uygulamaların ruhsatlandırılarak hizmet vermeye başladığını belirten Tıp Fakültesi Dekanı Karahocagil, projenin yerelde kapasitesini geliştirmek, ulusal düzeyde ise tanıtımını yapmak istediklerini söyledi. Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, 200’e yakın bilim insanının katılacağı kongrede İbn-i Sina’dan günümüze ulaşan tıp anlayışıyla Ahi Evran, Ahilik ve Tıp ilişkisinin ele alınacağını söyleyerek kongrenin başarılı olmasını temenni etti.

TUSKA Başkanı Şenel: ’’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Çalışmalarının Bilimsel Zemine Oturtulmasının Önemli’’

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’den sonra bir konuşma da TUSKA Başkanı Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel yaptı. Şenel konuşmasında geleneksel ve tamamlayıcı tıp çalışmalarının bilimsel zemine oturtulmasının önemine dikkat çekti. Her geçen gün daha yaygın hale gelen bu uygulamaların bu tür kongreler sayesinde kanıta dayalı oluşunun artacağını vurgulayan Şenel, entegratif tıp anlayışının dünyada da yaygınlaştığını bu anlamda strateji oluşturmalarının önemine değinerek konuşmasına son verdi.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Aydınlı: ’’Tıp Fakültelerinin Müfredatına Geleneksel Tıp Eklenmeli’’

TUSKA Başkanı Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel’in konuşmalarının ardından kürsüye Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı geldi. Aydınlı, hakikatin yolundan gitmek gerektiğini anlattığı konuşmasında birçok alanda ileri gitmek için bu yolu izlemenin gerekliliğini belirtti. Devletlerinin bu konulara bakış açısının önemli olduğu anımsatan Aydınlı, Türkiye’de şuan da bu alana tam destek verildiğini kaydetti. Son olarak tıp fakültelerinin müfredatına bu alanın eklenmesinin elzem olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Aydınlı, bilimde aykırı şeyler söylemenin alana katkı sunacağını uzmanlaşmayı sağlayacağını ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Masası Başkanı Ergüder: ’’Dünya Bu Alanın Önemini Anlamaya Başladı’’

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı’nın konuşmasının ardından Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Masası Başkanı Prof. Dr. Toker Ergüder’de bir konuşma yaparak şunları söyledi: ‘’2014 yılında DSÖ bu çalışmalara başladı. Tüm ülkelere gönderilen brifingde geleneksel tıbbın temel sağlık hizmetlerine entegre edilmesini istedi. 2019 yılında 179 ülke bu çalışmalara başladı ve önemini anlamaya başladı. Türkiye bu alanda örnek gösterilecek bir ülke ve bu deneyimlerini yurtdışında da aktarıyor. Kırşehir’de böyle bir kongrenin yapılması da gurur verici’’ ifadelerini kullandı.

Özbekistan İbn-i Sina Enstitüsü Başkanı Mahmudov: ’’Burada Bulunmaktan Onur ve Gurur Duyuyorum’’

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Masası Başkanı Prof. Dr. Toker Ergüder’in ardından Özbekistan İbn-i Sina Enstitüsü Başkanı Nazımkhon Mahmudov’da bir konuşma yaptı. Mahmudov, ‘’Özbekistan ve Türkiye iki kardeş ülke. Köklerimiz bir. Burada bulunmaktan onur ve gurur duyuyorum. Sayın valimize, rektörümüze böylesi bir kongreye öncü oldukları için teşekkür ediyorum. Seneye Buhara’da yapılacak kongrede sizleri de aramızda görmek istiyoruz’’ dedi.  Özbekistan İbn-i Sina Enstitüsü Başkanı Nazımkhon Mahmudov daha sonra Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara ve Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya’ya plaket vererek teşekkür etti.

Rektör Karakaya: ’’Kupa, Ozon, Akupunktur, Hidroterapi ve Fitoterapi Uygulamalarını Hastanemizde Yapıyoruz’’

Özbekistan İbn-i Sina Enstitüsü Başkanı Nazımkhon Mahmudov’un konuşmasının ardından kürsüye Prof. Dr. Vatan Karakaya geldi. Karakaya, 2016 yılında başladıkları pilot üniversite projelerinden bahsederek bunlardan bir tanesinin de GETAT olduğunu dile getirdi. Karakaya özetle şunları söyledi: ‘’Anadolu Tıbbının, bugünkü ifadesiyle geleneksel, tamamlayıcı ve entegratif tıp uygulamalarının kadim bilgi birikimiyle ortaya çıkartabiliriz. Çünkü bozkırın altında bir hazine yatıyor. Nedir o? Sağlıklı şifalı jeotermal su. Bugün bizlerin görevi bu suyu bilimsel bilgi ile işleyip insanlığın hizmetine sunacak projeler gerçekleştirmek. Kupa, ozon, akapunktur, fitoterapi, hidroterapi ile bunları yapmaya başladık. 18’e yakın sertifikalandırılmış uzmanımız var. Anadolu tıp geleneğine inanıyor ve güveniyoruz. Dahası bu alanı bilimsel bilgiyle daha ileriye götüreceğiz’’ dedi.

Rektör Karakaya: ’’Kırşehir’in Endemikleriyle 1000 Yıllık Deneyimin Test Ettiği Alanı Yeni Bir Bakış Açısıyla Yeniden Canlandırmak İstiyoruz’’

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi olarak kanıta dayalı, etkin ve güvenilir geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını geliştirmek ve bilimsel araştırmaları teşvik ederek, güncel tıp ile bütünleştirmek için var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Rektör Karakaya, Kırşehir’in endemikleriyle 1000 yıllık deneyimin test ettiği alanı yeni bir bakış açısıyla yeniden canlandırmak istediklerini kaydetti. Konuşmasının sonunda İbn-i Sina’dan Ahi Evran’a Doğadan Gelen Şifa mottosu ile uluslararası GETAT kongresinin Kırşehir’de düzenlemekten büyük bir mutluluk duyduklarını belirterek kongrenin ilimizin tarihine, kültürel ve gelişen bilimsel yönlerinin tanıtımına katkı sağlayacağına inandığını söyledi.


Vali Buhara: ’’Bu Alanı Değersizleştirenlere İstismar Edenlere Fırsat Vermemeliyiz’’

Kongrenin açılış bölümün son konuşmasını Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara yaptı. Buhara, Orta Asya coğrafyası ile ortak medeniyeti paylaştıklarını dile getirdi. Buhara, ‘’İpek yolu olsun, savaşlar, göçler olsun daima etkileşim içindeyiz o coğrafya ile. Anadolu’ya Orta Asya’dan geldik. Yapılan bu çalışmaların yeni gelişmelere yeni ufuklara güç vermesini diliyorum. Bu alanı değersizleştirmek isteyenler olacaktır, izin vermemeliyiz. Alanı bilimsel temele oturtmalı istismarına fırsat vermemeliyiz’’ dedi.

2. Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi açılış programı konuşmaların ardından sona erdi. Katılımcılar daha sonra Rektörlük Senato Salonunda başlayacak “GETAT Çalıştayı”na geçtiler. Üç gün sürecek kongre çeşitli salonlarda başlayan oturumlarla devam ediyor.