Beyaz önlüğün tıp alanında pek çok anlamı ve değeri bulunuyor. Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş yaptığı konuşmada; beyaz önlük giymenin hekimlik mesleği için dürüstlüğün, ahlaklı olmanın, sırdaş olmanın, saflığın, alçak gönüllü olmanın, sorumluluğun, çalışkan olmanın, din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm insanlara hizmet aşkının bir sembolü olduğunu vurguladı. Tıp Fakültesine yeni başlayan öğrencileri için geleneksel olarak düzenlenen “Beyaz Önlük Giyme Töreni” Ahi Evran Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Yoğun katılımla gerçekleşen 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Beyaz Önlük Giyme Töreni’ne Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş, Genel Sekreter Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin İlter, Kırşehir İl Sağlık Müdürü Dr. Ertan Değirmencioğlu, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Süleyman Ersoy, akademik ve idari personel ile öğrenciler ve velileri katıldı.
 

Dekan Güneş: Savaş Dâhil Her Türlü Olayda Dokunulmazlığı Olan Hastaneler Gazze’de Bombalanıyor

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program Tıp Fakültesi tanıtım videosuyla devam etti. Daha sonra kürsüye konuşmasını yapmak için Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş geldi. Prof. Dr. Ali Güneş ilk olarak bir önceki dönem Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya ve bir önceki dönem dekanı ve şuan ki Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’e Tıp Fakültesinin bugünlere gelmesindeki katkılarından dolayı teşekkür etti. Dekan Güneş, bir yandan gençlere beyaz önlük giydirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ama bir yandan da hüzünlü ve öfkeli olduklarını dile getirerek tepkisini şu sözlerle dile getirdi: ’’İnsanlıktan nasiplenmemiş bir ülke olan İsrail, Gazze El Ehli Baptist Hastanesini bombalayarak çocuk, kadın, hasta, hekim ve sağlık çalışanları ayrımı yapmaksızın binlerce masum sivil insanı katletmiş, büyük bir insanlık ve savaş suçu işlemiştir. Savaş dâhil her türlü olayda dokunulmazlığı bulunan, insanlık tarihinin en korunaklı yeri olarak tarif edilen, din, dil, ırk, suçlu, suçsuz, düşünce ve yaşam tarzı ayrımı yapılmadan tüm insanların tedavilerinin yapıldığı hastanelerin bombalanması, masumların, çocuk, hasta, sağlık çalışanları ve hekimlerin katledilmesi bizi çok ciddi endişeye ve öfkeye sevk etmiştir. Sağlık çalışanlarının sağlık hizmeti verirken dokunulmazlığının evrensel bir değer olduğunu tüm dünyaya ifade ediyorum. İsrail’i ve bu katliamları destekleyenleri, hekimler yetiştiren bir Tıp Fakültesi dekanı olarak şiddetle kınıyor ve lanetliyorum’’ ifadelerini kullandı.

Dekan Güneş: Tıp Fakültemiz Çağdaş Eğitim ve Araştırma Alt Yapısıyla Mekân Problemini Tamamen Çözmüş Fakülte

Konuşmasının devamında gençlere ‘meslektaşlarım’ diye hitap eden Prof. Dr. Ali Güneş, onları aralarında görmekten dolayı mutlu olduklarını söyleyerek göstermiş oldukları başarıdan dolayı öğrencileri kutladı.  Fakültenin akademik personel sayıları ve eğitim imkânlarından bahseden Dekan Güneş, ‘’Fakültemiz 22 profesör, 16 doçent, 71 doktor öğretim üyesi, 79 araştırma görevlisi ile hem eğitim öğretim hem de sağlık hizmeti sunmaktadır. Fakültemiz, 17 bin metrekare kapalı alana sahip Temel Tıp Bilimleri binası, Kuramsal elektronik sınav salonları, 9 odalı Nesnel Yapılandırılmış Klinik Sınav yani OSCE istasyonu, Öğrenci ve AR-GE laboratuvarları ve bin metrekarelik deney hayvanları ünitesi ile çağdaş eğitim ve araştırma alt yapısı için mekân problemini tamamen çözmüş bir fakültedir’’ ifadelerini kullandı. Kalite çalışmalarında “Ahiliğin izinde mükemmelliğe yolculuk” mottosuyla yollarına devam ettiklerini de hatırlatan ve üniversitemizin kalite yolculuğundaki başarılarından bahseden Güneş, Tıp Eğitimi Programlarının akredite edilmesinin de öncelikli hedefleri arasında olduğunu söyledi.

Dekan Güneş: Fedakâr Olun, Bıkmayın ve Beyaz Önlüklerin Bembeyaz Kalacağı Eğitim ve Meslek Hayatı Geçirin

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş, gençlerden altı yıllık yoğun bir eğitimin sonucunda yeryüzündeki en değerli şey olan “insan hayatının” ellerine teslim edileceğini bir an bile unutmamalarını istedi. ‘’Kim bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur’’ ayetini hatırlatarak bir yönüyle hekimlik mesleğinin öznesinin insan olduğunun altını çizen Dekan Güneş, doktor adaylarından her zaman fedakâr olmalarını bu yolda bıkkınlık göstermemelerini diledi. Bu toprakların gönül insanları olan Yunus’un, Âşık Paşa’nın, Ahmedi Gülşehri’nin, Süleyman Türkmeni’nin, Hacı Bektaşı Veli’nin ve Ahi Evranı Veli’nin yaşadığı topraklar olduğuna vurgu yapan Güneş, sabır ehli, öfkesine hakim, diğerkâm ve Hakka, hukuka, hakkaniyete riayet eden bir medeniyetin devamı ve temsilcileri olduklarını unutmamalarını gençlerden istedi. Fakülte öğretim üyelerine de seslenen Güneş, Ahi Evran-ı Veli’den alıntı yaparak, ‘’Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir sözünün sahibinin adını taşıyan bir Fakülte olarak bu söz şiarımız olmalı ve bizi geçecek iyi hekimler yetiştirmek en önemli hedefimiz olmalıdır’’ dedi. Güneş, sözlerinin sonunda öğrencilerden bu gün giyecekleri beyaz önlüklerinin bembeyaz kalacağı bir eğitim ve meslek hayatı geçirmelerini diledi.

Rektör Karahocagil: Tıp Fakültesinin Her Aşamasında Yer Aldığım Gelişimine Şahit Olduğum İçin Mutluyum

Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş’in tören konuşmasının ardından bir konuşmada önceki dönem Tıp Fakültesi Dekanı şuan ki Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’de bir konuşma yaptı. Yedi yıl dekanlık yaptığı Tıp Fakültesinden mutlu ve huzurlu ayrıldığını dile getiren Rektör Karahocagil, fakültenin her aşamasında yer aldığını, gelişimine şahit olduğunu ama her başlangıcın farklı sorumluluklar getirdiğini söyledi. Tıp Fakültesinin akreditasyon programına kendisinin de nezaret ettiğini ifade eden Rektör Karahocagil, sürecin olumlu sonuçlanmasıyla fakültenin ratinglerde daha iyi noktalara geleceğini ve 2006 yılından sonra kurulan fakülteler arasında bunu ilk başaran fakülte olacağını belirtti. Karahocagil, bu başarılarının temelinde Ahice düşünme, yaşama, birlikte çalışmaya gayret etmenin büyük önemi olduğunu söyledi ve her zaman ‘Ahilik Değerleri’ ne yaslandıklarını vurgu yaptı. Üniversitemizin kalite çalışmalarından da bahseden Rektör Karahocagil, kalitenin aslında 13.yy’da Anadolu topraklarında özellikle de Kırşehir’de neşet etmiş bir süreç olduğuna dikkat çekti.

Rektör Karahocagil: Beyaz Önlük Giyme Töreni Ahilikte Var Olan ‘Mesleğe İntisab’ Töreninin Tıp Versiyonu

Beyaz Önlük Giyme törenine Ahilikte var olan ‘mesleğe intisab’ töreni olarak da baktıklarını ifade eden Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, ‘’Bu tören aslında usta-çırak ilişkisi çerçevesinde bir mesleğin eğitimini almak isteyen kişinin intisab yani eğitime katılma törenidir. Beyaz önlük giyme de bunun tıp alanıyla ilgili versiyonudur. Biz bununla yetinmiyor yine Ahiliğe yaslanarak mezuniyetimizi de şed kuşatarak yapıyoruz. Ritüellerle başlayan bu süreçleri ritim haline getireceğimizi hakikati, esası, aslı yakalayacağımızı umut ediyorum’’ dedi. Katılımlarından dolayı herkese teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, beyaz önlüklerin maddi ve manevi anlamda temiz kalmasını temenni etti.

Konuşmaların ardından bu yıl Tıp Fakültesine en yüksek puanla yerleşen beş öğrenciye Rektör Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil ve Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş Beyaz Önlüklerini giydirdi. Tören, öğretim üyelerinin Üniversitemiz Tıp Fakültesine yerleşen öğrencilere Beyaz Önlüklerini giydirmesiyle devam etti. Son olarak üniversitemiz Tıp Fakültesi’nde eğitime başlayan Kadir Aybars Duyar’ın dedesi olan ve Kayseri’de Yılın ’Ahi’si seçilen Necmettin Bakır’a Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Güneş’in çiçek takdim etmesiyle Beyaz Önlük Giyme Töreni sona erdi.